Öksüz ve Yetim Saatler

Bu saatlerdeydi,

Ölüm halini yarıda bırakmamız, bir baş sancısı ile boğuşmamız,

Yorulan gözlerimizde ateşler yakmamız, kızıllıklarında yanmamız,

Hep bu saatlerdeydi

Fani hatıratımızda bir ebediyet keşfetmiştik

Ya da Gılgamış'ın muhtaç olduğu o ölümsüzlüğe çok yakındık..

Ama sadece yaklaştık.

Bu saatlerdeydi,

Öksüz başların şefkati olan el olurduk sıcak yatak ve bedenlerde,

Kızaran yüzlerin anlamını taşırdık sıcak ve soğuğun buluştuğu o yerde,

Hep bu saatlerdeydi

Karanlık dünyamızda bir ışık keşfetmiştik

Ya da Sirenlerin tınısında o ışığa çok yakındık...

Ama sadece yaklaştık.

Şimdi bir yakınma haline bürünmüştür bu ateş

Ankanın külünden geriye kalan kokuşmuş bir leş

Öksüz ve yetim kalan saatlerin çığlığında sessizleş

Hiçlikle beraber yokluğu da tanı ve bu ikisiyle birleş

Bu saatlerde dans ederken artık olmayacak sana bir eş.