Cennet ile cehennem arasında bir yer ama adı araf değil, Ölümde ve yaşamda bilinmeyen bir şey.

Bu saatlerdeydi, Ölüm halini yarıda bırakmamız, bir baş sancısı ile boğuşmamız, Yorulan gözlerimizde ateşler yakmamız, kızıllıklarında...

Kapıdan girince karşılaşılan bir ahenk o da ne? Maskeli baloya çoktan olunmuştur adapte, Omuz askılığından hallice mimikler sahte, Dört...

Batar, yine soluk batar oldu bam teline Bir baktım çoktan girmişsin metafiziksel harbine Bir gün daha geçti ellerini titretmeden rabbine...

Söylesene bana Edip Var mıdır senden başka Şahit olduğu ölümlere yarenlik eden, Hatrı sayılı gecelerde canlandırılır o beden.. Söylesene...

Ah! Çok fazla azizim Çok fazla ki ne fazla.. Bilsen yakardın küllerini Doğmazdın bir daha Gözlemezdin bile yollarını Ah çekiyor dağlanan...

Hanginiz, sorar dururum Hanginiz günde en az iki kere ölür Ya da güne ölü başlayıp günü ölü kapatır.

1. Şu göklere yükselirken İsa'yı gördün mü? O kim midir? Benim ben Bir fani hatıratına devindiği gökleri bildin mi? 2. Şu göklere...

Aldanma, sesini duyduğun şu talihe Kafanın içindeki kabul etmediğin sen'e Aldanma, geçer bu günler de seneler de Rüzgar katar önüne...

Uzak ama çok uzak zamanların aktarılmamış hikayesi, Duydun mu? Hector öksüz kaldı, kayboldu imparatoriçesi.